
Kahraman Köpek Proteo İçin Veda Töreni Düzenlendi
17.02.2023Türkiye'de depremde enkaz altında kalanları kurtarma çalışmalarını destek verirken ...
Veteriner hekimlik hayatım boyunca binlerce kediyle tanıştım. Kimisi sevimli, bir yavruydu, kimisi ömrünün sonbaharını yaşıyordu. Ama ister Ankara Kedisi, ister sokağın isimsiz kedisi olsun, nerdeyse hepsinin ortak bir kaderi vardı: Kronik Böbrek Hastalığı.
Kedilerin çoğunun, kanser, kaza, enfeksiyon gibi başka bir nedenle ölmezlerse er ya da geç böbrek yetmezliğinden kaybedilir. Bu acı gerçeği kedilerle geçen 30 yılı aşkın süre içinde öğrendim.
Kediler Neden Kronik Böbrek Hastalığına Mahkûm?
Yanlış beslenme, kalitesiz mamalar, az su içmeleri, evlerde kullanılan toksik kimyasallar, bakteri, mantar, virüs enfeksiyonları, böbrek taşları, genetik yatkınlıklar olabilir ya da evrimsel bir yan etki de olabilir… Sonuçta sebep her ne olursa olsun, bütün kediler doğdukları andan itibaren böbreklerine gizli bir saatli bomba yerleştirilmiş gibi yaşarlar.
Ben bu durumu yıllardır gözlemliyordum. Takip ettiğim kedi nefrolojisi ile ilgilenen bilimsel çevrelerde ise taşlar yerine tam oturmuyordu. Ta ki 2016 yılına kadar… Japon bilim insanı Prof. Dr. Toru Miyazaki, kedilerdeki bu gizemli böbrek çöküşünün arkasındaki moleküler sırrı çözdü. Ve işte burası çok önemli. Şimdi biraz immünoloji yani bağışıklık bilimine dalmamız gerekecek.
AIM Proteini: Vücut Temizliğinin Gizli Kahramanı
Normalde vücudumuzda, ölen hücreler belli bir sistemle işaretlenir, sonra fagosit dediğimiz temizlik hücreleri gelir ve bu ölü hücreleri ortadan kaldırır. Bu işlem şöyle işler:
Bu işaretleme işinin başrol oyuncusu: AIM proteini (Apoptosis Inhibitor of Macrophage). Yani AIM, ölü hücrelerin üzerine “çöp burada!” diye işaretler, fagositler de o işareti görünce temizlik işine başlıyorlar.
Ancak diğer memelilerin aksine kedilerde işler o kadar da kolay olmuyor.
Kedilerde AIM, IgM adlı başka bir moleküle çok sıkı bağlanmış durumda. Bu bağ o kadar sıkı ki, insan ve farelere göre 2 değil, 10 değil, 100 değil tam BİN kat daha güçlü bir bağ ile birbirlerine bağlanmış durumdalar. Sonuç kedilerde AIM kendini kurtarıp ölü hücreye gidip işaretleme yapamıyor. Yani sistemin en başında tıkanıklık başlıyor. Temizlik işlemi hiç başlamıyor.
Böbrek tüplerinde zamanla biriken bu işaretlenmemiş ölü hücreler, iltihaba, tıkanıklığa, sonra da böbrek hücrelerinin yavaş yavaş iş göremez hale gelmesine yol açıyor. Ve bu durum böbreklerde yıllar süren bir yıkımın sessiz başlangıcı oluyor.
Gerçekle Yüzleşmek
Bunu söylemek kolay değil ama dürüst olmalıyız:
Kediler doğdukları andan itibaren, bu işaretleme eksikliği nedeniyle böbreklerini yitirmeye mahkûmlar. Yani başka bir hastalık ya da dış etken onları öldürmezse, sonunda kronik böbrek yetmezliği onları bulur.
Ama burada asıl mesele şu:
Bu biyolojik bir kaderse, biz bu kaderi yavaşlatabilir, hatta yeniden yazabilir miyiz?
Cevap umut verici: Evet.
Kedilerin böbreklerini genç tutmak, bu ölümcül birikimi geciktirmek ve onları uzun yıllar sağlıklı yaşatmak artık bizim elimizde olabilir. Bilim, bu kapıyı bize araladı. Şimdi içeri girip onların geleceğini değiştirme zamanı.
AIM30’un Hikayesi ve A30 Proteiniyle Çözüm
Kedilerde kronik böbrek hastalığının nedenini öğrendikten sonra, hep aynı soruyla baş başa kaldım:
“Peki, sorun AIM30 proteiniyse, bu protein neden çalışmıyor ve biz bunu nasıl çalıştırabiliriz?”
Bu soruyu yıllar önce sevgili dostum, Japon bilim insanı Prof. Dr. Toru Miyazaki kendine sormuştu. Ve cevabını bulmak için ömrünü adadı. 25 yıl süren bir bilimsel arayış, yüzlerce deney, sayısız molekül testi…
Sonunda o sorunun cevabı bir çözümle birlikte geldi: A30.
A30 Nedir?
A30, doğrudan AIM30 proteininin işlevini yeniden devreye sokmak için geliştirilen bir protein takviyesidir. Kedigillerde AIM30 proteini ile IgM arasındaki o ölümcül bağ o kadar güçlüdür ki, AIM30 kendini ölü hücrelere yönlendiremez. İşte A30’un görevi, bu bloke olmuş sistemi yeniden harekete geçirmektir.
Burada işin sırrı sadece AIM30’da değil.
Gerçek oyun değiştirici, A30 proteini denen küçük ama etkili bir bileşen.
A30 Proteini: AIM’i Serbest Bırakan Anahtar
A30, AIM30’un içindeki özel bir protein parçasıdır.
Görevi şu: Kedilerde AIM30 ile IgM arasında kurulan o güçlü bağı zayıflatmak.
Bunu böbrekleri bir ülke olarak düşünebileceğimiz bir örnekle de açıklayabiliriz:
AIM’i ajan, istihbarat elemanları gibi düşünebiliriz. Görevleri suçluların yerini bulmak ve operasyon ekiplerine haber vermek. IgM ise özel harekat timi. Onların görevi ise yeri bildirilen suçluları yakalayıp etkisiz hale getirmek. AIM görev başına gitmesi gerek. Gitmek istiyor ama bileği kelepçeli. Hem de özel harekat timi IgM’ye bağlanmış şekilde. Her ikisi de görevlerini yapamıyor, suçlular cirit atıyor, ülkede tam bir kaos ortamı var. Bu durumda kahramanımız A30 geliyor, ben bu oyunu bozarım diyor ve tüm kelepçeleri açıyor. AIM’ler serbest kalıyor ve görevine, yani ölü hücreleri işaretlemeye koşuyor.
Sonuç? Temizlik operasyonu yeniden başlıyor. Özel timler yani fagositler işlerini yapıyor, suçluları etkisiz hale getiriliyor. Kaos çözülüyor. Ülke yani böbrekler nefes bir alıyor.
Arada ülkeyi daha doğrusu böbrekleri de kurtardıktan sonra şimdi tekrar konumuza dönelim.
Sonuç olarak, AIM30 sadece bir destek ürünü değil;
biyolojik olarak kedilerin kaderine yazılmış bir çöküş senaryosuna karşı yazılmış bir bilimsel yanıt.
Bu Bir Takviye Değil, Bu Bir Müdahale
Veteriner hekimliğin bugüne kadar elindeki araçlar çoğunlukla semptomatikti. Yani idrarı arttır, üreyi düşür, proteinüriyi kontrol et. Ama asıl sebep? Orası hep karanlıktı.
İşte AIM30 ve A30, bu karanlıkta ilk defa bir fener yakıyor.
Ve bu fenerin ışığı bize şunu gösteriyor:
“Kediler böbreklerini kaybetmek zorunda değiller.”
Yeter ki biz doğru zamanda, doğru müdahaleyi yapalım.
AIM30’u sadece hasta kedilere değil, risk altındaki veya erken evre kedilere uygulayarak önleyici bir strateji kurmak mümkün.
Kedi Nefrolojisinde Yeni Bir Dönem: Klinik Gözlemler ve Umut Veren Olgular
Açık konuşayım:
İlk başta ben de tereddüt ettim. “Bu kadar iddialı bir ürün acaba gerçekten işe yarıyor mu?” diye düşündüm. Ama zamanla hastalarımdan gelen veriler, gözlemlerim ve diğer meslektaşlarımın geri bildirimleri bu şüphemi ortadan kaldırdı.
Tüm bunlar bana şunu gösterdi:
Bu sadece bir ürün değil, bu bir paradigma değişimi.
AIM30 ile Klinik Gerçeklik: Kedi Nefrolojisinde Yeni Bir Dönem
Veteriner hekimlik kariyerimde sayısız kedi vakası gördüm. Ama kabul edelim:
Kronik Böbrek Hastalığı (KBH) karşısında çoğu zaman elimiz kolumuz bağlıydı. Destek tedavileri, özel mamalar, sıvı takviyesi, fosfor bağlayıcılar, tansiyon ilaçları…
Yani klasik senaryo: Hastalığı durduramıyoruz, sadece yavaşlatıyoruz.
Ama AIM30 geldiğinde, klinik gerçeklik değişti.
Ve bu değişim sadece laboratuvar teorilerine dayalı değil, gerçek kediler, gerçek veriler ve gerçek sonuçlarla yaşandı.
Olgu 1: Umutsuz Vakanın Umut Işığı
AIM30’u Türkiye’de ilk kez Umut’ta kullandım. Umut bugün 11 yaşında. Bilenler bilir kendisi benim “oğlum” gibidir. Özel durumu nedeni ile yıllarca KBH ile mücadele etti. En son aşamada üre ve kreatinin değerleri tavan yapmıştı. Eski tedaviler artık işe yaramıyordu. AIM30’a başladığımızda beklentim düşüktü, ama birkaç hafta içinde iştahı açıldı, su tüketimi düzene girdi, laboratuvar değerleri düşmeye başladı. AIM30’un potansiyelini ilk kez Umut’ta net gördüm. Hatta ürünün Türkiye’ye gelme, distribütörlük süreci Umut ile başladı diyebilirim.
Umut, sadece bir istisna değildi;
Olgu 2: Genç Yaşta Başlayan Erken Müdahale
6 yaşındaki Piko, kronik böbrek hastalığı şüphesiyle kliniğimize geldi. SDMA yüksek, üre, kreatinin değerleri normal sınırın kıyısındaydı. Protokol gereği, erken müdahale kararını aldık. AIM30’u düzenli kullandık.
3 ay boyunca değerler sabit kaldı, hastalık ilerlemedi. Bu “bekle-gör” değil, “önle-kazan” yaklaşımıydı.
Olgu 3: Farklı Sistemlere Etki
Sadece böbrekler değil...
Veteriner Hekimlerden Gelen Geri Bildirimler
AIM30’un sahadaki etkisi sadece benim değil, birçok meslektaşımın da dikkatini çekti.
Bir klinikten gelen geri bildirim şu şekildeydi:
“Böbrek taşı hastası bir kedide 3 ay sonunda ultrason ve röntgen bulgularına göre taşların %50 oranında küçüldüğünü gördük. Bu beklediğimiz bir sonuç değildi.”
Bu tür gözlemler, bize AIM30’un sadece bir “böbrek ürünü” değil, bütünsel bir organizma desteği sunduğunu kanıtlıyor.
Yeni Bir Protokol, Yeni Bir Umut
Bugün geldiğimiz noktada, klinik protokolümüzü şu şekilde revize ettim:
Bu protokol sayesinde artık “elimizden geleni yaptık” demiyoruz,
“Yapabileceklerimiz yeni başlıyor” diyoruz.
Sonuç: Kedi Nefrolojisinde Yeni Çağın Eşiğindeyiz
25 yıl süren bir araştırmanın ürünü olan AIM30 ve onun içinde yer alan A30 proteini,
bize kedilerin yazgısını değiştirebilme şansı veriyor.
Artık yalnızca “böbrek yetmezliğiyle mücadele eden kediler” değil,
“BU HASTALIĞA KARŞI ÖNLEM ALAN VETERİNER HEKİMLER" var.
Ve işte bu fark, bir kediye 5 yıl değil, 15 yıl daha kazandırabilir.
Kedi dostlarımız için yeni bir dönem başladı.
Onlar için savaşmaya, öğrenmeye ve paylaşmaya devam edeceğim.
Kedici sevgi ve saygılarımla
Dr. Tarkan Özçetin
10/07/2025
Türkiye'de depremde enkaz altında kalanları kurtarma çalışmalarını destek verirken ...
2009 yılı, Nisan ayıydı. Nasıl üzgünüm, nasıl kederliyim sadece kedisi olanlar bilir. ...
Hayvanlar, stereotipleri yıkma yöntemleriyle sizi şaşırtabilir. Konu birlikte yaşamaya ...
AKP tarafından Meclis’e sunulan sokak hayvanlarının katliamının önünü açan kanun ...
11 saatlik bir yolculuktan sonra Tokyo Narita Havaalanına indik. Valizleri aldıktan sonra (4 ...
Kediler özgür, bağımsız hayvanlardır. Eğitime, köpekler kadar ilgili değillerdir. Yavru ...
Evsiz bir adam, kendisine teklif edilen barınma yerlerini kabul etmesi durumunda sevgili kedisini ...
Kediler ve diğer hayvanların depremden birkaç saat ile birkaç gün arasında değişen ...
Bursa'nın Osmangazi ilçesinde belediye tarafından 80 engelli kedi için iki villa kuruldu. Soba ...
ABD'nin New Mexico eyaletinde yaklaşık 150 yabani sığırın 'kamu güvenliği için önemli bir ...
Kedilerin hepsi güvende olduklarını bilmek ister. Eğer güven sorunu yaşanırsa ...
Müzik açıkken, kediler bu durumdan rahatsızlık duyar mı? Ya da müzik onları rahatlatır ...
Evcilleştirmenin memeliler üzerindeki etkilerini daha fazla aydınlatan bir araştırmaya göre ...
Sayın Murat Akın çok hoş bir dükkanınız var. Kedi sevginiz nasıl başladı?Gazi ...
Kediler 60’dan fazla ses çıkarabilir ve bunların her biri farklı anlam taşır. Bu sesler ...
Tüm farklılıkları ile şüphesiz çok özeller. Kimi zaman beklenmedik anda omzumuzda ...
Gülendam Dikkatli’nin 2,5 aylıkken sahiplendiği ve Şiraz ismini verdiği kedisi, ...
Kuveyt’te doğa fotoğrafçısı Talal Al Rabah tarafından görüntülenen çöl kedisi ailesi, ...
Japon bilim insanlarının ortaya koyduğu yeni bir araştırmaya göre, kediler hem sahiplerinin ...
Kediler, çocuklar için harika bir arkadaş ve sorumluluk modelidir. Evinize kediniz daha sonra ...
Kedim geceleri çok miyavlıyor, oradan oraya koşturuyor diyorsanız kesinlikle yalnız ...
Kısırlaştırılmış Kedilere Özel Beslenme Kedilerin farklı yaşam evrelerinde farklı ...
Evde birden fazla kedi varsa, zaman zaman boğuştuklarını görebilirsiniz. Bu gibi durumlarda ...
Türkiye’nin endemik canlısı olan, ünü sınırları aşıp dünyaya yayılan Van kedileri ...
Tenyalar hayvanlardan insanlara geçen parazitler içinde en bilinen ve sonuçları itibarı ile en ...
Osmaniye’nin Kadirli ilçesinde geçtiğimiz hafta kaybolan ve sahibi tarafından bulana 60 bin ...
Kedilerde, mama değişikliği oldukça hassas ve bilinçli yönetilmesi gereken bir süreçtir. ...
Öhömöhömaiavv, bıyıklarımı uzun uzun temizlemem gerekti o yüzden geciktim ama geldim ...
Türkiye’de yapılan araştırma, kedici olan her 4 kişiden 1’inin kedi alerjenlerine karşı ...
İlkokuldaydım. Kendimi bildim bileli kedici ve hayvan severdim. Yalan olmasın çok korktuğum ...
İnsanlarla kedileri arasındaki bağ olağanüstü bir şeydir. Onlar kaotik hayatlarımızda ...
İngiltere Dışişleri Bakanlığı'nda 2016-2020 yılları arasında 'fare avcısı' olarak ...
Atölye Beyaz’la tanışmam bir arkadaşımın evinde gördüğüm şahane bir ekmek kutusu ...